Düşünce Tarlası

6 Ekim 2008 Pazartesi


Gönlümün anlık parlamalarına düşülen notlardan:

Belki Cehennem, çözümsüzlüklerin, cevapsız soruların mekânıdır. Arayıp bulamamanın ebedîliğidir…

Ve belki cennet hayatın anlamının bütün açıklığıyla anlaşıldığı yerdir. Ve eğer çocuğumuzun elini tutarken seziyorsak hayatın anlamını… Cennet evimizdir? Ve bütün hayatımız bir eve dönüş çabasıdır?

2 Comments:

  • Pek özlemişim yazıları,bihayli ara vermiştim okumaya,işten güçten, burdan başlayalım bakalım: :)

    Anlık parlamalar değil mi ihtiyacımız olan,her seferinde yeniden tutunmak için yaşama. (Hey yarabbim ne devrik , ne tuhaf cümleler kuruyorum!)
    Nedir,cehennem; "çözümsüzlüklerin, cevapsız soruların mekânı" değildir diye düşünüyorum.Bana göre çözümsüzlükler, cevapsız sorular insanı ne kadar bunaltsa da insan tükenmedikçe arayış ve umut vardır. Ki,umudun kırıntısı dahi ebedi arayışa engel olamaz.
    Belki şöyle bir şeydir cehennem; herşeyin anlamsızlaştığı,kişinin acı,endişe ve suçluluktan kıvrandığı ve umudun olmadığı...
    Cehennemi tarif edince cennet kendiliğinden var oldu sanki.

    By Blogger Peride, at 11:54 ÖÖ  

  • Siz psikolojik açıdan ben felsefi açıdan yaklaşmışız. Çok mu ilgisiz konular bence değil. İnsan felsefesini nasıl seçerse psikolojisi de ona göre değişir herhalde? Ya da tersi?

    Anlam yoksa cevap bulunabilir mi? Cevabı bulamamak insanı nasıl etkiler? Tutunacak bir dal olmadığı duygusuyla umutsuzluğa itmez mi? Bakın s/y/s/y emülsiyonu gibi çok katmanlı bir şey oldu yazdıklarımız… Dükkânı boş bırakmayınız, fazla özletmeyiniz! Hoş gelmişsiniz.

    By Anonymous Adsız, at 12:38 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home


 
http://images.google.com.tr/images?q=tbn:5_wY6NgTRp5imM:lvb.net/media/lvb2005/20050112-hayek.jpg